Diz Protezi

Diz eklemi; insan vücudundaki en büyük eklemdir. Vücudun ağırlığını taşır ve yürüme, çömelme, merdiven inip çıkma gibi günlük hayatın vazgeçilmezi olan pek çok işlevin yerine getirilmesinde büyük rolü vardır.

Yaşam boyu bizi taşıyan bu eklem çeşitli sebeplerle işlevini yerine getiremeyecek duruma gelebilir. İleri derecede eklem kireçlenmesi (osteoartrit), ilaç kullanımına rağmen geçmeyen ve istirahatte bile devam eden ağrı ve hareket kısıtlılığı olan ve fizyoterapi ile olumlu bir gelişme göstermeyen hastalarda uzman hekim diz protezi (artroplasti) cerrahisi ile ilerlemeyi uygun görebilir.

Daha Fazla

Tenisçi Dirseği

Tenisçi dirseği olarak da bilinen “lateral epikondilit”, travmatik olmayan dirsek ağrısının en yaygın nedenidir.

Tenisçi dirseği, el bileğini geriye doğru çeken kasların başlangıç noktası olan ve lateral epikondil olarak bilinen bölgede tekrarlayan mikrotravma gibi nedenlerle oluşabilir. Bu travmanın ağrılı bir dejenerasyona dönüşmesi yollar sürebilir. El ve el bileğinin aşırı kullanılması, ön kol kaslarının gerilmesine neden olacağından tenisçi dirseğinde ağrıyı provoke edebilir.

Daha Fazla

Doğru Nefes Alıyor Muyuz?

Bir günde ortalama 20.000 kez nefes alıp veriyoruz. Çoğu zaman farkında olmadığımız ve otomatik gerçekleşen nefes alış verişimizin ritmi gün içinde sürekli değişiyor. Peki hayattaki koşuşturmaların arasında nefes aldığımızın nasıl farkına varabiliriz?

Nefes alıp vermek hem istemli hem de otomatik olarak gerçekleşebilen bir işlevdir. Bir solunum ve stabilizasyon kası olan diyafram nefes alırken karın içi boşluğuna doğru hareket ederek karın içi boşluğu azaltıp, karın içi basıncı arttırır. Fonksiyonel olarak en optimal gövde stabilizasyonu için nefes paterninde bu basınç iletiminin gerçekleşmesi gerekir.

Daha Fazla

Karpal Tünel Sendromu

Karpal tünel sendromu, median sinirin el bileğinde bulunan karpal tünel seviyesinde sıkışması ya da baskı altında kalması ile avuç içinden parmaklara kadar uzanan yanma, karıncalanma veya uyuşma gibi belirtiler ile karakterize bir tablodur. Bu belirtiler özellikle başparmak ve işaret parmağında yoğun olarak hissedilir.

Müdahale edilmemesi halinde bu klinik tabloya el kaslarında kuvvet kaybı ve kısıtlı hareketin eşlik ettiği kavrama gücünün azalması şikayetleri eklenebilir.

Daha Fazla

Bel Ağrısı

İnsanların %70’inden fazlası hayatında en az bir kez bel ağrısı yaşıyor.

Bel ağrısı, dünya genelinde insanların hayatını limitleyen ve iş göremez duruma gelmelerine yol açan sağlık problemlerinin başında geliyor. Bireysel ve toplumsal düzeyde ciddi ekonomik kayıplara neden olan bel ağrısı dünya nüfusunun %33 ünü etkiliyor. Akut bel ağrısının en sık görülen kas-iskelet sistemi problemi olduğunu biliyor muydunuz?

Daha Fazla

Skolyozda Değerlendirme

Skolyoz sıklıkla çocukluk ya da ergenlik döneminde tanılanan omurga eğriliğidir. Skolyozda her ne kadar eğrilik tek planda derecelendirilse de skolyoz üç boyutlu kompleks bir problemdir ve her boyutun ayrı ayrı değerlendirilmesi sonrasında egzersiz planına karar vermek önemlidir.

İdiopatik skolyoz infantil, jüvenil ve adölesan idiopatik skolyoz olarak yaşa göre 3 alt gruba ayrılır. İnfantil skolyoz 0-3 yaş arasında, jüvenil skolyoz 4-10 yaş arasında ve adölesan skolyoz ise 11-18 yaş arasında görülür. En yaygın olarak görülen tipi adölesan idiopatik skolyozdur.

Daha Fazla

Skolyozda Korse

Skolyozda korse kullanımı, özellikle adölesan dönemde konservatif takibin önemli bir parçasıdır. Skolyoz korsesi, çocuğun gövdesini sıkıca sararak omurgasına asimetrik yüklenme yapmasını engelleyen plastik, sert bir cekete benzeyen bir ortezdir.

Daha Fazla

Skolyozun Psikolojik Etkileri

Skolyozun psikolojik etkileri çoğunlukla gözardı edilen fakat fizyoterapi sürecinin seyrini ve başarısını etkileyebilecek derecede önemli bir konudur.

Skolyozun tanı ve terapi süreci, etkilenen bireyler için önemli psikososyal sonuçlar doğurabilir. Gelişimlerinin en hassas aşamalarından biri olan ergenlik döneminde ortaya çıkan ya da tanılanan skolyozda çocuklar, bedensel asimetrilerin yol açtığı kozmetik sorunlarla ve belki aylar sürecek kısıtlayıcı bir fizyoterapi süreciyle yüzleşmek durumunda kalır. Özellikle bu sürece hareketlerini kısıtlayan ve uzun saatler kullanmak zorunda olduğu bir korsenin de eklenmesi durumunda çoğu çocuk bu durumu yönetme konusunda zorlanmakta ve olumsuz tepkiler verebilmektedir.

Daha Fazla

Skolyozda Yüzme Önerilir mi?

Skolyozu olan bireyler tanı sonrası sıklıkla yüzmeye yönlendirilmektedir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar yüzücülerde yüksek skolyoz prevalansı bildiriyor. Gelin skolyozda yüzme konusundaki en güncel bilimsel çalışmalara bir göz atalım.

Daha Fazla